Search results on translations for keyword anlamak - Found 15 words

Suggestions ..

Did you mean amaçlamak anlamak anlaşmak

Found misunderstand in native language English

Turkish Translations

1. (-stood) yanlış anlamak, ters anlamak. misunder standing yanlış anlama .

2. anlaşmazlık. .


Found take in native language English

Turkish Translations

1. (took, taken) almak .

2. götürmek .

3. kapmak .

4. yakalamak, gasp etmek .

5. tuzağa düşürmek .

6. kazanmak .

7. seçmek .

8. satın almak .

9. kiralamak .

10. olmak .

11. abone olmak .

12. çıkarmak .

13. uğramak .

14. karşılamak .

15. farz etmek, saymak .

16. anlamak, kavramak .

17. yapmak .

18. faydalanmak .

19. ile gitmek .

20. duymak, hissetmek .

21. tutmak .

22. da yanmak .

23. (argo) aldatmak, kandırmak .

24. kenetlenmek .

25. sin çevirmek. take aback şaşırtmak. take a beating dayak yemek .

26. bozguna uğramak. take about gezdirmek. take a bow tebrikleri kabul etmek. take a breath nefes almak, dinlenmek. take account of hesaba almak veya katmak .take a chair oturmak. take a course ders almak .

27. (den.) belirli bir yönde gitmek. take a dare meydan okumaya aldırış etmemek .

28. meydan okuyana karşı koymak. take advantage of faydalanmak, istifade etmek .

29. istismar etmek. take affront alınmak, darılmak .take after benzemek: yolunu tutmak, izinde yürümek. take aim nişan almak. take a joke şakadan anlamak, şakaya gelmek. take alarm korkmak. take along beraber götürmek. take amiss yanlış anlamak .

30. darılmak. take an examination sınava girmek. take apart ayırmak, koparmak .

31. soruşturmak. take a picture resim çekmek. take a powder (argo) toz olmak, tüymek. take arms silâha sarılmak. take a shot nişan almak .

32. resim çekmek .take at one' word sözüne inanmak. take away alıp götürmek. take back geri almak .take care dikkat etmek, ihtiyatlı davranmak. take care of bakmak .

33. rüşvet alarak halletmek .

34. (argo) öldürmek. take caution against bir şeye karşı tedbir almak. take charge idaresini üzerine almak. take counsel danışmak .

35. ölçünmek. take cover sığınmak. take dictation dikte almak. take down indirmek .

36. sökmek, parçalara ayırmak .

37. kibrini kırmak, alçaltmak .

38. yazmak, kaydetmek, dikte almak. take effect yürürlüğe girmek, muteber olmak .

39. tesir etmek. take fire tutuşmak, ateş almak, alevlenmek .take for diye almak, sanmak, zannetmek. take French leave izinsiz savuşmak. take from almak .

40. çıkarmak. take from the table ertelenmiş bir tasarıyı yeniden ele almak. take heart yüreklenmek, cesaret almak, kuvvet almak .take heed kulak asmak, dinlemek, önem vermek. take hold tutmak, ele geçirmek, işi yürütmek. take in almak, içeriye almak .

41. daraltmak .

42. yelken sarmak .

43. kapsamak .

44. anlamak .

45. (k. dili) aldatmak, yutturmak .

46. (A.B.D.), (k. dili) gezmek, görmek. take in hand avuncunun içine almak, idaresini ele almak. take into account hesaba katmak. take into one' head tutturmak. take in tow yedeğe almak .

47. yol göstermek. take in vain küfür etmek. take issue with aksi tarafı tutmak. take it anlamak .

48. katlanmak, dayanmak. take it easy işin kolayına bakmak, aldırmamak. Take it easy ! Sakin ol ! take it hard çok etkilenmek. take it on the chin yenilmek .

49. dayanmak. Take it or leave it ister al, ister alma. take it out in para yerine kabul etmek (mal) take it out on (A.B.D.), (k. dili) öfkesini birisinden çıkarmak, çatmak, hırsını çıkarmak. take kindly to hoşlanmak, hoşuna gitmek. take leave ayrılmak, .

50. indirmek .

51. ölümüne sebep olmak .

52. (k. dili) taklit etmek .

53. (uçak) havalanmak .

54. (A.B.D.), (k. dili) kalkmak. take office göreve başlamak. take on ele almak .

55. üstüne almak .

56. vazife vermek, işe almak .

57. (k. dili) sızlanmak. take one' fancy hoşuna gitmek. take one' life in one' hands kellesini koltuğuna almak. take out çıkarmak .

58. çıkartmak .

59. götürmek, eşlik etmek. take over teslim almak .

60. idareyi elinde tutmak. take pains with çok uğraşmak, didinmek. take part katılmak, iştirak etmek. take place vaki olmak, vuku bulmak .take potluck Allah ne verdiyse beraber yemek. take possession kullanmak, sahip çıkmak. take pride gurur duymak. tak .

61. hesaplamak. take the chair başkan olmak .take the field bir sahaya atılmak .

62. savaşa başlamak. take the stage dikkati üzerine çekmek. take the veil rahibe olmak. take the wind out of one' sails (k. dili) öfkesini yatıştırmak, yelkenleri suya indirmek. take time vakit almak, vakit istemek. take to çare olarak kullanmak .

63. alışmak .

64. hoşlanmak. take to heart etkilenmek. take to one' heels tabanları kaldırmak, kaçmak. take to task azarlamak, paylamak . take up yukarı çekmek, kaldırmak .

65. tutmak .

66. üzerine almak, karışmak .

67. poliçeyi ödemek .

68. almak .

69. (kıs.)altmak .

70. başlamak .

71. ele almak .

72. kabul etmek .take up arms silâha sarılmak. take up the gauntlet meydan okumasını kabul etmek .take up with (k. dili) arkadaşlık kur- (mak.) take walks dolaşmak, gezmek, yürüyüşe çıkmak .take water su almak (gemi) Take your time Acele etmeyin. be tak .

73. alma, alış .

74. tutma, tutuş .

75. sin çekim .

76. bir seferlik av miktarı .

77. (A.B.D.), (k. dili) hasılat .

78. (çalınan) parti .

79. (İng.) kiralanmış arazi .

80. (ası) tutma .

81. kavrama. .


Found compass in native language English

Turkish Translations

1. etrafını dolaşmak .

2. şamil olmak, kapsamak .

3. çevirmek, sarmak, kuşatmak .

4. başarmak .

5. kavramak, anlamak .

6. gizli plan kurmak. .

7. pusula .

8. pergel .

9. çevre .

10. sınır .

11. saha, alan, menzil .

12. devir, deveran, süre. compass card, compass rose pusula kartı, rüzgargülü. compass needle pusula ibresi, pusula inesi. compass saw delik testeresi. beam compass büyük daire çizmeye mahsus sürgülü pergel. box the compass sıra ile pusula kertelerini s .


Found mistake in native language English

Turkish Translations

1. yanlış, hata, yanlışlık, yanılma. Make no mistake ,şüphe etme, yanılma. .

2. (-took, -taken) yanlış anlamak .

3. yanlışlıkla benzetmek, başkası zannetmek .

4. yanlış telakki etmek veya görmek .

5. yanılmak. mistaken for benzetilmiş, başka birisiyle karıştınlmış mistakable yanlış anlaşılabilir. .


Found imagine in native language English

Turkish Translations

1. hayal etmek, tasavvur ve tahayyül etmek, tasarımlamak .

2. zannetmek, farz ve tahmin etmek .

3. kavramak, anlamak. .


Found grip in native language English

Turkish Translations

1. grip hastalığı . .

2. (ped, ping) sıkı tutma .

3. kavrama .

4. el sıkma .

5. pençe, el .

6. tutak, bir şeyin tutacak yeri .

7. (A.B.D.) el çantası .

8. sıkı tutmak, yakalamak, kavramak: etkilemek, tesir etmek, hâkim olmak .

9. manasını anlamak .

10. dikkatini çekmek. gripsack (A.B.D.) yolcu çantası. come to grips with ile uğraşmak. .


Found get in native language English

Turkish Translations

1. (got, got, A.B.D gotten, getting) almak, ele geçirmek elde etmek, tedarik etmek .

2. yakalamak .

3. götürmek .

4. hazırlamak .

5. yaptırmak .

6. sebep olmak .

7. (netice olarak) bulmak .

8. ögrenmek .

9. (hastalığa) tutulmak, olmak .

10. bağlantı kurmak .

11. (trene) yetişmek .

12. gebe bırakmak (gen.) hayvan) .

13. malik olmak .

14. kazanmak .

15. (k.dili) anlamak .

16. (k.dili) vurmak, isabet etmek .

17. (argo) şaşırtmak .

18. (argo) ilgi çek- mek, hoşa gitmek .

19. sinirlendirmek .

20. (argo) far- kına varmak .

21. getirmek .

22. varmak .

23. gelmek, gitmek, yer değiştirmek. get about yayılmak .

24. dolaşmak .

25. ortalıkta görünmek. get across açıklamak, anlaşılmasını sağlamak. get ahead ilerlemek. get ahead of geçmek, geride bırakmak, üstün olmak. get along gitmek, ayrılmak .

26. geçinmek, idare etmek .

27. başarmak .

28. anlaşmak, uymak .

29. yaşlanmak. get around yayılmak .

30. gezinmek .

31. ortalıkta görünmek .

32. bir şey elde etmek için yağlamak .

33. üstünden atmak, yolunu bulup kurtulmak. get around to geç yapmak, eli geç değmek. get at varmak .

34. demek istemek .

35. başlamak, yapmak .

36. (k.dili) etkilemek. get away kaçmak, gitmek, kurtulmak, savuşmak .

37. (koşuya) başlamak. get away with (argo) şüphe uyandırmadan veya ya- kalanmadan atlatmak. get back geri dönmek. get back at (argo) öç almak. get by geçmek, yetmek .

38. (k.dili) gecinmek .

39. (k.dili) yakayı ele vermeden yapmak. get down inmek, aşağı inmek .

40. not etmek, yazmak. get down to başlamak. get drunk sarhoş olmak. get even (with) hakkından gelmek. get home eve varmak .

41. dönmek. get in girmek .

42. sokmak .

43. katılmak .

44. (ürün) kaldırmak get in good with (argo) gözüne girmek. get in on faydalanmak, paydaş olmak. get in a word edgewise laf so- kuşturmak. get in supplies erzak almak. get into girmek. get it (k.dili) anlamak .

45. cezalanmak. get it into one' head kafasına sokmak .

46. anlamak. get married evlenmek. get near yaklaşmak. get nowhere başarısız olmak. get off inmek .

47. ayrılmak .

48. kurtulmak .

49. söylemek. get (some one veya something) off çıkarmak .

50. kurtarmak. get (a thing) off one' chest içini dökmek. get on binmek .

51. uyuşmak, anlaşmak .

52. idare etmek. get on one' feet ayağa kalkmak .

53. kendini geçindirecek hale gelmek. get on one' nerves sinirine dokunmak. get (a person veya a thing) on the brain (k.dili) ( bir kimse veya şeyi) aklından çıkaramamak, aklına takılmak. get one' back up inat etmek, kızmak .

54. kızdırmak get one' goat (argo) kızdırmak, (slang) keçileri kaçırtmak. get one' hand in eli alışmak, usta olmak. get her hooks on (argo) (erkeğe) kancayı takmak. get ones way istediğini koparmak, hile ile veya üsteleyerek istediğini elde etmek. get o .

55. ortaya çıkmak, sızmak .

56. yayınlamak .

57. güçlükle söylemek .

58. çıkarmak. get out from under (karışık bir işten) sıyrılmak. get out of-(den.) almak .

59. kurtulmak .

60. kurtarmak .

61. ayrılmak. get out of bed on the wrong side solundan kalkmak. get out of hand çapraşık hale gelmek, dizginlenemez hale gelmek, çığırından çıkmak. get out of one' depth derin suya girmek .

62. başından buyük işe girişmek. get out of (sig.)ht göz önünden gitmek, ortadan kaybolmak. get over (hastalığı, öfkeyi) atlatmak .

63. açıklamak, anlaşılmasını sağlamak get ready hazırlamak, hazırlanmak. get religion birden dine bağlanmak. get rid of kurtulmak, başından savmak, atmak. get round yayılmak .

64. gezinmek .

65. yolunu bulup kurtulmak. get the better of, get the best of üstün çıkmak. get the drop on haberi olmadan silâh çekmek .

66. kazançlı bir durumda olmak. get the hang of manasını kavramak .

67. işletme sırrını öğrenmek. get there (k.dili) amacına ulaşmak, başarmak. get the upper hand kazanmaya yüztutmak. get through bitirmek .

68. geçirmek, geçmek .

69. geçinip gitmek. get through to bağlantı kurmak .

70. anlamasını sağlamak. get tired yorulmak. get to başlamak .

71. yapabilmek .

72. bağlantı kurmak. get together toplanmak, bir araya gelmek .

73. anlaşmaya varmak .

74. toplamak. get up kalkmak .

75. binmek, tırmanmak, çıkmak .

76. düzenlemek, hazırlamak .

77. uydurmak .

78. edinmek, geliştirmek. get up steam istim kaldırmak .

79. hızlanmak .

80. şevklenmek. get used to alışmak get wet ıslanmak. get wind of sezmek, kokusunu almak, duymak. get with (argo) ilgilenmek, uymak. Bak. got. .

81. yavru, hayvan yavrusu. .


Found receive in native language English

Turkish Translations

1. almak .

2. kabul etmek .

3. haber almak .

4. anlamak, kavramak .

5. taşımak, kaldırmak .

6. uğramak, maruz kalmak. receiving line teşrifatçılar. .


Found find in native language English

Turkish Translations

1. bulmak, keşfetmek .

2. anlamak, sezmek .

3. tedarik etmek .

4. arayıp bulmak .

5. ulaşmak, erişmek .

6. buluş, bulunmuş şey, bulgu, keşif. find expression ifade edilmek .

7. kendini göstermek. find fault (with) kusur bulmak. find for the plaintive (huk.) davacı lehine karar vermek. find guilty suçlu çıkarmak, mahkum etmek. find oneself olmak .

8. kendini bulmak, kendine gelmek. find one's feet durumu düzeltmek, kendini geçindirecek hale gelmek, istidatlarını geliştirmek. find out öğrenmek, haberdar olmak, farkına varmak, anlamak. find wanting kusurlu bulmak, eksik bulmak. finder bulucu .

9. (astr.) büyük teleskopa iliştirilen ve keşif vazifesini gören ufak teleskop .

10. (foto.) vizör. finding bulunmuş veya keşfedilmiş şey .

11. bulgu .

12. sonuç, netice, karar. .


Found snuff in native language English

Turkish Translations

1. burunotu enfiye .

2. enfiye çekmek. up to snuff (k. dili) umulduğu kadar .

3. kurnaz, kolay aldanmaz, açıkgöz. .

4. mum fitilinin yanık ucunu kesmek .

5. mum fitilinin yanık ucu. snuff out mum makası ile söndürmek .

6. öldürmek. snuf fers mum makası. .

7. buruna çekmek .

8. koklayarak anlamak .

9. koklayarak muayene etmek .

10. buruna çekme. .


Found understand in native language English

Turkish Translations

1. (-stood) anlamak .

2. kestirmek .

3. öğrenmek .

4. kavramak, bilmek .

5. haberdar olmak .

6. mana vermek .

7. şart kabul etmek .

8. farz etmek .

9. tahmin etmek .

10. anlayışlı olmak .

11. hemfikir olmak, hisleri paylaşmak. It is understood that... Koşulan şartlara göre... give one to understand ima etmek. understand each other birbirini anlamak .

12. danışıklı döğüşte bulunmak. .


Found misjudge in native language English

Turkish Translations

1. yanlış hüküm vermek .

2. yanlış anlamak .

3. yanlış fikir edinmek. .


Found see in native language English

Turkish Translations

1. piskoposluk. Holy See Papalık. .

2. (saw, seen) görmek .

3. anlamak, farkına varmak .

4. bakmak, dikkat etmek .

5. görüşmek, kabul etmek .

6. tecrübesi olmak, tecrübe ile öğrenmek .

7. geçirmek. see about icabına bakmak, bir yolunu bulmaya çalışmak. see a thing through bir işi başarmak, tuttuğunu koparmak. see daylight güç bir durumdan kurtulmayı sağlayacak ilk çareyi görmek. see double şeşi beş görmek, biri iki görmek. see eye to .

8. Gördün mü? .


Found penetrate in native language English

Turkish Translations

1. girmek, içine işlemek .

2. nüfuz etmek, tesir etmek, etkilemek .

3. delip geçmek .

4. anlamak, idrak etmek. .


Found realize, (ıng.) ise in native language English

Turkish Translations

1. anlamak, tasavvur etmek .

2. idrak etmek .

3. gerçekleştirmek .

4. tahakkuk ettirmek .

5. para getirmek .

6. paraya çevirmek. realizable gerçekleştirilebilir. .


Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Üye Girişi