Search results on translations for keyword bahis - Found 15 words

Found wager in native language English

Turkish Translations

1. bahis, bahis tutuşma .

2. bahis tutuşmak. .


Found questlon in native language English

Turkish Translations

1. soru, sual .

2. mesele, bahis .

3. şüphe .

4. sorgu, muhakeme, istintak .

5. sorulan şey .

6. teklif, önerme .

7. mevzu, madde .

8. sorma. question mark soru işareti. a general question (huk.) bir şahide bütün bildik- lerini söylemesini. emreden sual. a leading question verilecek cevabı belirleyen soru. an open question hallolunmamış mesele, sürüncemede kalmış mesele. a question .

9. bir sual sormak. rhetorical question cevabı beklenmeyen sual. speak to the question asıl meseleden bahsetmek. the point in question bahis mevzuu olan mesele. the previous question (bak.) previous with out question şüphesiz, muhakkak. questionless .

10. sualsiz. .


Found text in native language English

Turkish Translations

1. metin, parça .

2. bahis konusu, konu .

3. asıl kitap veya yazı. text hand büyücek ve düzgün el yazısı. text writer ders kitabı yazarı. corrupt text değişirilmiş metin. stick to one' text metne bağlı kalmak. .


Found allusion in native language English

Turkish Translations

1. ima, kinaye, imleme, bahis, zikir. .


Found gage in native language English

Turkish Translations

1. (bak.) gauge .

2. pey .

3. rehin .

4. düelloya davet anlammdayere ablan eldiven .

5. bahse giriş mek, bahis tutmak .

6. birkaç çeşit yeşil veya san iri erik, caneriği .

7. (bak.) greengage .


Found chapter in native language English

Turkish Translations

1. bahis, bolüm, fasıl, bab, kısım .

2. ruhani meclis toplantısı .

3. bölümlere ayırmak, bahisler halinde düzenlemek. chapter and verse tam ve kesin bilgi. chapter head bölüm başlığlnın altına yazılan birkaç söz. chapter house papazlar meclisi binası. .


Found bet in native language English

Turkish Translations

1. bahse girmek, bahis tutuşmak .

2. iddia etmek .

3. bahis, iddia. better bettor bahse giren kimse. best bet en iyi yol veya çare. You bet (I.) (A.B.D.), (argo) Elbette (I.) Hay hay ! .


Found article in native language English

Turkish Translations

1. makale, yazı .

2. bent, madde, fıkra, fasıl, bahis .

3. ey, nesne, madde .

4. kısım .

5. (gram.) harfi tarif ve harfi tenkir : (zool.) boum, bitki boumu articles of apprenticeship usta ile çırak arasında anlama articles of association şirket mukavelesi .

6. maddeler halinde tertip etmek .

7. madde madde şikayetleri içine alan bir dilekçe vasıtasyyla bir kimseyi dava etmek .

8. usta yanyna mukavele ile çırak vermek .


Found pool in native language English

Turkish Translations

1. bahis tutuşmada veya kumarda ortaya konulan para .

2. on beş bilye ile oynanan bir çeşit bilardo .

3. (tic.) rekabete meydan vermemek için mal fiyatlarını kontrol altmda tutan tüccarlar birliği .

4. çalışma grubu, ekip .

5. ticaret birliği kurmak amacıyle para koymak .

6. ortaklaşa toplamak. pool table bilardo masası. .

7. küçük göl .

8. havuz .

9. su birikintisi .

10. herhangi bir sıvı birikintisi .

11. bir nehrin derin ve durgun (kıs.)mı. .


Found parimutuel in native language English

Turkish Translations

1. at yanşlarında kaybedenlerin paralarının kazananlara dağıtıldığı bir çeşit müşterek bahis. .


Found stakeholder in native language English

Turkish Translations

1. bir bahis için ortaya konan parayı muhafaza eden kimse. .


Found copper in native language English

Turkish Translations

1. bakır kaplamak .

2. bakır rengi vermek .

3. (argo) bahis tutuşmak. coppery bakır gibi, bakırımsı, bakırlı. .

4. bakır .

5. ufak para .

6. (argo) polis .

7. (çog), (den.) bakır kazan .

8. bakırdan yapılmış,bakıra benzer, bakır renginde .

9. copperbottomed bakır dipli, karinası bakır kaplı. copper-colored bakır renginde. copperhead Amerika'da bulunan bir çeşit zehirli yılan, (zool.) Agkistrodon contortrix. copperplate bir nevi ince el yazısı .

10. bir nevi bakır klişe. coppersmith bakırcı, ka zancı. copper sulphide (jeol.) kalkopirit. .


Found tout in native language English

Turkish Translations

1. (k. dili) müşteri aramak, simsarlık etmek .

2. oy toplamak .

3. yarış taliminde atları gizlice gözetlemek .

4. bahis tutan kimseye atlar hakkında önceden bilgi vermek .

5. yarış taliminde atları gözetleyip bahisçilere önceden bilgi veren kimse .

6. simsar .


Found eschatology in native language English

Turkish Translations

1. (ilah.) eskatologya,ölümden sonraki hayata ait bahis dünya ve hayatın sonu bahsi eschatolog'ical böylebahis ve doktrinlere ait. .


Found recur in native language English

Turkish Translations

1. tekrar olmak, tekrarlamak (olay, hastalık) .

2. tekrar hatırlanmak, yeniden bahis konusu olmak. recurrence tekrar vaki olma, tekerrür etme. .


Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Üye Girişi