Found body in native language English

Turkish Translations

1. beden, vücut .

2. ceset .

3. gövde .

4. bir şeyin ana bölümü .

5. karoser (araba) .

6. (geom.) üç buutlu cisim .

7. yoğunluk, kesafet (içki) .

8. cisim. body corporate (huk.)uki şahıs. bodyguard muhafız asker. body politic hükümetin idaresi altında birleşmiş halk topluluğu. body snatcher ceset hırsızı. just keep body and soul together kıt kanaat geçinmek, zar zor geçinmek. .

9. şekil vermek .

10. şekil yönünden temsil etmek. .

---

Found corpse in native language English

Turkish Translations

1. ceset, ölü. .

---

Found stiff in native language English

Turkish Translations

1. katı, sert, pek .

2. pekişmiş .

3. eğrilmez, bükülmez .

4. dik .

5. koyu, özlü .

6. sıkı .

7. tutulmuş .

8. gergin .

9. zorlanmış .

10. akıcı olmayan .

11. resmi .

12. inatçı .

13. alkolü çok .

14. sarp, çetin .

15. (den.) rüzgâra dayanıklı, sağlam .

16. zor, ağır .

17. değişmeyen .

18. (İskoç.), (İng.), (leh.) dinç, kuvvetli .

19. yüksek, pahalı .

20. (argo) ceset .

21. (argo) baş belası .

22. (argo) herif .

23. (argo) suç ortağı .

24. (argo) kurban .

25. (argo) sahte kâğıt para. keep a stiff upper lip cesaretini kaybetmemek, soğukkanlılığını korumak. stiff'ly dimdik olarak. stiff'ness katılık, sertlik . .

---

Found remain in native language English

Turkish Translations

1. kalmak, durmak .

2. baki kalmak .

3. geri kalmak, gitmemek .

4. değişmeyip olduğu gibi kalmak, mevcut kalmak, zail olmamak .

5. fazla kalmak, elde kalmak. remains (çoğ.) bakaya, kalıntılar .

6. ceset, cenaze .

7. bir kimsenin ölümünden sonra basılan eserleri. .

---

Found carcass in native language English

Turkish Translations

1. Ieş, ceset (küçümseme ile) .

2. vücut, gövde (bugünkü dilde küçümseme veya şaka olarak) .

3. enkaz (gemi vb) .

4. bina iskeleti. .

---

Found naaş in native language Turkish

English Translations

1. corpse. body ceset. .

---

Found carnage in native language English

Turkish Translations

1. katliam, kırım, kan dökme .

2. (eski) ceset yığını. .

---

Found mummy in native language English

Turkish Translations

1. mumya .

2. iyi muhafaza edilmiş ceset. .

---

Found urn in native language English

Turkish Translations

1. ayaklı kavanoz veya vazo .

2. kap .

3. ceset külü koyacağı: semaver .

---

Found inurn in native language English

Turkish Translations

1. yakılmış ceset külünü muhafaza içine koymak .

2. gömmek. .

---

Found corpus in native language English

Turkish Translations

1. külliyat, mecmua .

2. (anat.) esas .

3. ana para, sermaye. corpusdelicti esas ve cismani delil (bir cinayet vukuunda) ceset. corpus juris kanun külliyatı. .

---

Found cadaver in native language English

Turkish Translations

1. ceset, kadavra. cadaverous kadavra gibi, soluk, pörsümüş. .

---

Found mortal in native language English

Turkish Translations

1. ölümlü, geçici, fani .

2. insani, beşeri .

3. öldürücü, amansız .

4. ölümcül .

5. (k. dili) çok büyük .

6. (k. dili) uzun ve sıkıcı .

7. (k. dili) olası .

8. insan, insanoğlu, beşer, ölümlü yaratık. mortal enemies birbirinin can düşmanı. mortal remains cenaze, ceset. in mortal terror dehşet içinde. mortality ölümlülük, fanilik .

9. büyük ölçüde can kaybı .

10. ölüm oranı .

11. insanlık, insanoğlu. mortally öldürecek veya ölecek surette .

12. dehşetli surette .

13. pek çok. .

---