Found dragon in native language English

Turkish Translations

1. ejderha, ateş saçan kanatlı bir sürüngen şeklinde tanımlanan efsanevi bir hayvan .

2. (eski) yılan .

3. çok hiddetli kimse (bilhassa kadın) dragonfly (zool.) Odonata familyasından ince ve uzun kanatlı bir cins böcek, yusufçuk.dragon' blood ağaç veya meyvadan çıkan koyu kırmızı bir cins sakız. .

---

Found adder in native language English

Turkish Translations

1. birkaç cins zehirli yılan .

2. engerek, sağır yılan, (zool.) Vipera berus .

3. Amerika'da bulunan birkaç cins zehirsiz yılan. adder' mouth birkaç cins salepçi otu adder'-tongue yılan dili, suoku .

4. turna gagası,(bot.) Geranium robertianum adderwort kurtpençesi, yılan kökü. death adder dikenli yılan, (zool.)Acanthophis. .

---

Found endomorph in native language English

Turkish Translations

1. (mad.) bir cins maden billuru içindeki diğer bir cins maden billuru .

2. fizyol. nispeten kısa boylu, iri yapılı ve adaleli kimse, endomorfik tipte kimse. .

---

Found grade in native language English

Turkish Translations

1. derece, mertebe, tabaka .

2. cins .

3. sınıf .

4. meyil (yol) .

5. (A.B.D.) okul sınıfı .

6. not (ders, imtihan) .

7. (A.B.D.) rütbe .

8. sınıflandırmak, tasnif etmek, derecelere ayırmak .

9. tonları tanzim etmek .

10. aynı seviyeye getirmek, tesviye etmek (yol) .

11. yolu kazıyarak düzeltmek .

12. neslini ıslah etmek (at) Grade A birinci kalite. grade crossing hemzemin geçit. grade school ilkokul. at grade aynı seviyede. make the grade başarmak, muvaffak olmak. the grades (A.B.D.) ilkokul. up to grade istenilen nitelikte. graded tasnif edilm .

13. dereceli .

14. düzeltilmiş . .

---

Found blooded in native language English

Turkish Translations

1. cins, saf kan. .

---

Found thoroughbred in native language English

Turkish Translations

1. saf kan .

2. soylu .

3. tam .

4. saf kan hayvan .

5. (b. h.) bir cins at .

6. (k. dili) kültürlü kimse . .

---

Found unisexual in native language English

Turkish Translations

1. tek cins. .

---

Found cob in native language English

Turkish Translations

1. A.B.D mısır koçanı .

2. erkek kuğu .

3. kısa bacaklı bir cins binek atı .

4. bir cins martı. .

---

Found butterball in native language English

Turkish Translations

1. bir cins ördek .

2. (k.dili.) Sişko kimse, tombul kimse, yağ tulumu. .

---

Found char in native language English

Turkish Translations

1. bir cins alabalık. .

2. (ing) hafif gündelik ev işi .

3. yevmiye ile çalışmak. .

4. (-red, -ring) yanarak kömür haline gelmiş madde, kömür .

5. yakarak kömür haline getirmek .

6. kavurmak .

7. ateşe tutmak .

8. yanarak kömür haline gelmek, kavrulmak. .

---

Found predicament in native language English

Turkish Translations

1. kötü hal, bela .

2. hal, halet, durum, vaziyet .

3. (man.) cins, kategori. .

---

Found barnacle in native language English

Turkish Translations

1. gemi diplerine veya kayalara yapışan midyeye benzer birkaç cins kabuklu deniz hayvanı .

2. bir cins yabani kaz .

3. (mec.) yapıskan huylu sırnaşık adam (fig.) çamsakızı. acorn barnacle beyaz kurt, (zool.) Bolanus. .

4. (gen.) (çoğ.) at nallanırken burnuna takılan kıskaç, nalbant yavaşası .

---

Found bombard in native language English

Turkish Translations

1. topa tutmak, bombardıman etmek: bombalamak .

2. üzerine varmak, sıkıştırmak. bombarder topa tutan kimse. bombardment bombardıman, topa tutma. .

3. en eski cins top. .

---

Found bluegrass in native language English

Turkish Translations

1. bir cins çayır otu, (bot.) Poa .

2. at yetiştirme mıntıkası. .

---

Found laterite in native language English

Turkish Translations

1. bir cins kırmızı (kil.) .

2. bu kilden meydana gelen verimsiz toprak. .

---