Found whale in native language English

Turkish Translations

1. balina, (zool.) .Cetacea .

2. (k. dili) çok iyi şey, çok buyük şey .

3. balina avlamak. a whale of a hayli, pek çok, oldukça. whale fishery balina avcılığı .

4. balina avlanan yer. whale oil balina yağı .whal'er .balina avcısı .

5. balina avlama gemisi. whal'ing balina avı .

6. (argo) kocaman. .

7. (k. dili) dövmek, dayak atmak, kamçılamak, kırbaçlamak. whal'ing dayak. .

---

Found flog in native language English

Turkish Translations

1. (ged, ging) dövmek dayak atmak kamçılamak. flogging dayak kötek, kamçı ile dövme. .

---

Found hide in native language English

Turkish Translations

1. (hid, hidden) saklamak, gizlemek, ketmetmek, örtbas etmek .

2. saklanmak .

3. gizlenmek. hide one, head utancından saklanmak. hide out (polisten) saklanmak. in hiding saklı. .

4. hayvan derisi, post .

5. (k.dili.) insan derisi, cilt .

6. (k.dili.) dayak atmak. (I.) haven't seen hide or hair of him. İzi tozu yok. tan one's hide bir kimseye dayak atmak, köteklemek. .

---

Found beating in native language English

Turkish Translations

1. dövme, vuruş .

2. dayak .

3. yenilgi, mağlubiyet .

4. atış (kalp) .

---

Found whipping in native language English

Turkish Translations

1. kamçılama, kırbaçla dövme .

2. dayak .

3. ipin etrafına sarılan sicim. whipping boy başkalarının suçlan üzerine yukletilen çocuk. whipping post kamçılamak için suçluların bağlandığı direk. .

---

Found thrashing in native language English

Turkish Translations

1. dayak .

2. mağlubiyet. thrashingfloor harman yeri. thrashing machine harman dövme makinası . .

---

Found hazing in native language English

Turkish Translations

1. dayak atma .

2. fazla veya zor iş .

3. şaka olarak munasebetsiz işler yaptırma. .

---

Found licking in native language English

Turkish Translations

1. yalayış, yalama .

2. (k. dili) dayak .

3. biçim verme. .

---

Found bastinado in native language English

Turkish Translations

1. dayak, falaka .

2. sopa, falaka değneği .

3. falakaya yatırmak .

4. dayak atmak, dövmek. .

---

Found lick in native language English

Turkish Translations

1. yalamak .

2. alev gibi yalayıp geçmek .

3. (argo.) dayak atmak .

4. (argo.) üstün gelmek, galebe çalmak, galip gelmek, yenmek .

5. yalama, yalayış .

6. tokat .

7. yalanacak miktarda az şey .

8. büyük surat .

9. hayvanların yaladıklan tabii tuz.lick clean yalayıp temizlemek. lick into shape biçim vermek, hazırlamak. lick ones boots el etek öpmek, dalkavukluk etmek, çanak yalamak. lick ones chops yemek beklerken yalanmak. lick the dust mağlup olmak. a lick a .

---

Found plug in native language English

Turkish Translations

1. tapa, tıkaç, tampon .

2. (elek) fiş .

3. (k. dili) yararsız şey .

4. (oto.) buji .

5. yangın musluğu .

6. tütün parçası .

7. (argo) övme .

8. (argo) vuruş, vurma .

9. (argo) yumruk, dayak .

10. (jeol.) volkan ağzını kapatan sert kaya .

11. (k. dili) yıpranmış veya soysuz at .

12. (argo) piston .

13. durmadan tekrarlanan reklâm. plug box maden ocağında su boşaltmaya mahsus boru. plug hat( eski), (argo) silindir şapka. .

14. (-ged, -ging) tıkamak, tıkaç ile kapamak .

15. (argo) tabanca veya yumruk ile vurmak .

16. (k. dili) dikkat ve sebatla çalışmak .

17. durmadan reklamını yapmak. plug for (argo) için uğraşmak. plug in fişi prize sokmak .

18. ilgilenmek. .

---

Found lambaste in native language English

Turkish Translations

1. (leh.) dövmek, dayak atmak .

2. fena azarlamak. .

---

Found slug in native language English

Turkish Translations

1. eskiden tüfeğe doldurulan kesme kurşun .

2. anterlin .

3. linotip makinasının döktüğü bir satır yazı .

4. jeton .

5. sahte jeton. .

6. (k. dili) yumruk, muşta .

7. bir yudum saf viski .

8. (çoğ.), (Kan.) öğretmenin dayak atması .

9. yumruk veya sopa ile vurmak. .

10. sümüklüböcek, (zool.) Limax. .

---

Found baste in native language English

Turkish Translations

1. teyellemek, eğreti dikmek .

2. (ahçı.) eti pişerken tereyağı v.b. ile yağlayarak yumuşatmak .

3. (k.dili.) dayak atmak .

4. dövmek. basting teyelleme .

5. azarlama. .

---

Found thrash in native language English

Turkish Translations

1. dövmek, dayak atmak .

2. kamçılamak, kırbaçlamak .

3. harman dövmek .

4. (den.) fırtınalı rüzgârda denize karşı seyretmek. thrash out tartışarak halletmek. thrash over tekrar tekrar tartışmak. .

---