Found unlawful in native language English

Turkish Translations

1. gayri meşru, gayri kanuni, kanunsuz. unlawfully kanunsuzca. unlawfulness kanunsuzluk. .

---

Found reflex in native language English

Turkish Translations

1. geri çevrilmiş, ters, yansıyan .

2. (fizyol.) elinde olmayarak vukua gelen .

3. akis, yansımış şekil .

4. (fizyol.) gayri ihtiyari vukua gelen hareket, refleks, tepke, yansı. reflex action gayri ihtiyari hareket, refleks. reflex center gayri ihtiyari hareketleri idare eden ve beyinde bulunan merkez, refleks merkezi. .

5. geriye çekmek veya bükmek .

6. yansıtmak. .

---

Found unceremonious in native language English

Turkish Translations

1. nezaketsizce yapılan .

2. laubali .

3. gayri resmi. unceremoniously gayri resmi olarak, teklifsizce. .

---

Found adultery in native language English

Turkish Translations

1. zina, evli biriyle gayri meşru cinsi münasebet. adulterer zina yapan erkek adulteress zina yapan kadın adulterine gayri meşru (çocuk) adulterous zina eden .

2. caiz olmayan, memnu. .

---

Found realty in native language English

Turkish Translations

1. ABD, (huk.) gayri menkul mal. .

---

Found private in native language English

Turkish Translations

1. özel, hususi, kişisel .

2. gizli, mahrem .

3. gayri resmi .

4. (ask.) nefer, er, asker .

5. (çoğ.) edep yerleri. in private mahrem olarak, özel bir şekilde. privateness mahremlik, özellik, gizlilik. private car özel araba. private detective özel detektif. private enterprise özel girişim, özel sektör. private life özel hayat. private owner .

---

Found unofficial in native language English

Turkish Translations

1. gayri resmi. .

---

Found non in native language English

Turkish Translations

1. (önek) gayri, siz. .

---

Found nameless in native language English

Turkish Translations

1. isimsiz, adsız, adı belli olmayan .

2. adı konmamış .

3. tanımlanamayan .

4. bahsedilmeye layık olmayan .

5. gayri meşru. .

---

Found real in native language English

Turkish Translations

1. eski İspanyol parası. .

2. gerçek, hakiki .

3. asıl .

4. samimi .

5. (huk.) gayri menkule ilişkin .

6. gerçekten çok. real estate (huk.) gayri menkul mal, mülk. real image gerçek gürüntü. real number (mat.) gerçek sayı. real property (huk.) mülk. the real thing esaslı şey, â1a şey, fevkalade şey. real wages satınalma gücüne güre hesaplanmış maaş. re .

---

Found poll in native language English

Turkish Translations

1. seçimde oylar .

2. oy sayısı .

3. gayri resmi anket .

4. (eski) baş, kafa, kelle. poll tax oy kullanabilmek için ödenen bir vergi .

5. şahıs başına ödenen bir vergi. the polls seçim .

6. seçim sandığı, gayri resmi anketler. .

7. oyları toplamak, rey almak .

8. (seçim listesine) kaydetmek .

9. oy vermek .

10. anket yapmak .

11. (saç veya boynuz) kesmek. .

---

Found goods in native language English

Turkish Translations

1. (çoğ.) eşya, (mal.) .

2. kumaş .

3. gayri menkul eşya .

4. (A.B.D.), (argo) gerekli vasıflar. goods train (ing.) marşandiz, yük katarı. deliver the goods (A.B.D.), (k.dili.) beklenilen bir şeyi muvaffakıyetle yapmak. get the goods on (argo) suç delillerini elde etmek, elinde suç delilleri olmak . .

---

Found bastard in native language English

Turkish Translations

1. piç, nikahsız doğan çocuk .

2. (argo) alçak herif, kepaze kimse .

3. gayri meşru (çocuk) .

4. sahte, hakiki olmayan, kalp .

5. alışılmışın dışında .

6. (matb.) normal boyda olmayan. bastardy piçlik. bastardly gayri meşru olarak doğan .

7. hileli .

8. bayağı. .

---

Found un- in native language English

Turkish Translations

1. (önek) -sız, bilâ, gayri. .

---

Found besides in native language English

Turkish Translations

1. (edat.) bundan başka, ayrıca, yanı sıra .

2. üstelik: (edat.) -den gayri, -den hariç. .

---