Found clairvoyant in native language English

Turkish Translations

1. garipten haber veren, gözle görülmeyen şeyleri gören .

2. bu hassaları haiz kimse. .

---

Found linear in native language English

Turkish Translations

1. çizgilerden ibaret, çizgiye ait, çizgisel .

2. aynı istikameti haiz .

3. (mat.) yalnız bir derecelik niceliklere ait, doğrusal .

4. (bot.) pek ince ve uzun (yaprak) linear equation (mat.) doğrusal denklem. linear measure uzunluk öIçüsü, boy ölçüsü. linear perspective resimde görünen şeylerin uzaklıkları oranında küçülmeleri. .

---

Found manly in native language English

Turkish Translations

1. erkekçe, erkek vasıflarına haiz: mert, yiğit. manliness yiğitlik, mertlik. .

---

Found endow in native language English

Turkish Translations

1. "with" ile irat bağlamak .

2. bahşetmek, ihsan etmek, vakfetmek. endowed with malik, haiz. endowment Allah vergisi, doğuştan gelen özel kabiliyetler .

3. bağış, teberru, vakıf, okul ve hastane gibi kurumların iane olarak toplanmış sermayesi. endowment insurance belirli bir sürenin bitiminde belirli bir meblâğın ödenmesini on gören (sig.)orta. .

---

Found conjugal in native language English

Turkish Translations

1. evlilik ile ilgili, karıkocalığa ait. conjugal affection karı koca sevgisi. conjugal rights eşlerin birbirlerine karşı haiz oldukları haklar. .

---

Found expulsion in native language English

Turkish Translations

1. kovma, kovulma, tard, ihraç. expulsive ihraç edici, ihraç kuvvetini haiz. .

---