Found accomplish in native language English

Turkish Translations

1. başarmak, becermek , üstesinden gelmek .

2. tamamlamak, ikmal etmek accomplished ikmal edilmiş .

3. hünerli .

4. nezaketli. .

---

Found consummate in native language English

Turkish Translations

1. tam, mükemmel. consummately mükemmelen. .

2. tamamlamak, ikmal etmek. consummate a marriage nikâhtan sonra cinsel temas yolu ile izdivacı tamamlamak. consumma-tion ikmal, itmam, yerine getirme .

3. iyi sonuç. .

---

Found perfection in native language English

Turkish Translations

1. kemal, mükemmellik, tekâmül .

2. bitirme, ikmal, tamamlama .

3. kusursuz kimse veya şey .

4. kusursuzluk. .

---

Found implement in native language English

Turkish Translations

1. tamamlamak, ikmal etmek .

2. yerine getir mek (taahhüt, plan) .

3. infaz etmek, yürütmek .

4. alet, araç. .

---

Found refuel in native language English

Turkish Translations

1. yakıt ikmal etmek. .

---

Found finish in native language English

Turkish Translations

1. bitirmek, sona erdirmek .

2. tamamlamak, ikmal etmek .

3. terbiye etmek .

4. mahvetmek .

5. telef etmek, yıkmak .

6. (k.dili.) yok etmek .

7. bitmek, sona ermek, nihayet bulmak .

8. nihayet, son .

9. en mükemmel durum, son iş, cila, rötuş. finish off veya up bitirmek. finish with ilişkiyi kesmek. finishing school genç kızları toplum hayatı için hazırlayan özel okul. fight to a finish sonuna kadar mücadele etmek. in at the finish sonunda iştirak .

---

Found fragmentary in native language English

Turkish Translations

1. kısım kısım, parça parça, parça halinde .

2. eksik kalmış, ikmal edilmemiş. .

---

Found perfect in native language English

Turkish Translations

1. tamamlamak, bitirmek, ikmal etmek .

2. tekamül ettirmek. perfectibil'ity kemale erme kabiliyeti. perfectible tamamlanabilir .

3. tekâmül ettirilebilir. perfective mükemmelleştirici .

4. tamamlayıcı. perfectively tamamlayıcı olarak .

5. mükemmelleştirici surette. .

6. tam, mükemmel .

7. kusursuz .

8. iyice öğrenilmiş (ders) .

9. (bot.) olgun .

10. aynı çiçekte hem erkeklik hem dişilik uzvu olan, tam .

11. (k. dili) pek çok, müthiş .

12. (gram.) geçmiş .

13. (gram.) geçmiş zamanlı fiil .

14. geçmiş zaman. perfect circle tam daire. perfect nonsense saçma şey. perfect pitch (bak.) absolute pitch. perfectly tamamen .

15. mükemmel olarak. perfectness mükemmellik, kusursuzluk. .

---

Found recruit in native language English

Turkish Translations

1. acemi asker .

2. kura neferi .

3. yeni gelen üye. .

4. ordu veya donanma için nefer kaydetmek, acemi asker toplamak .

5. ikmal etmek eksiğini doldurmak .

6. sıhhati iyileşmek, düzelmek. recruitment acemi asker kaydetme. .

---

Found crown in native language English

Turkish Translations

1. taç .

2. hükümdarlık .

3. hükümdar .

4. taça benzer şey .

5. şeref ve itibar veren şey .

6. tepe, baş .

7. başlık .

8. beş şilin kıymetinde eski bir ingiliz parası .

9. kron, Çekoslovakya ve Danimarka para birimi .

10. (bot.) tohum fidanında sapın kök ile birleştiği nokta .

11. (bot.) bir ağacın yaprakları ve can!ı dalları .

12. (dişçi) dişin gözle görünen kısmı .

13. kron .

14. (den) piyan cevizinin üzerine yapılan düğüm .

15. (den) demirin memesi .

16. kıymetli taşın üst kısmı. crown colony ingiliz imparatorluğunda hükümdar tarafından idare edilen sömürge. crown glass daire şeklinde ortası kalın cam. crown imperial iran'da bulunan bir çiçek, (bot.) Fritillaria. crown jewels saray mücevherleri. cro .

17. taç aiydirmek .

18. başlık koymak, tamamlamak, ikmal etmek .

19. süslemek, tezyin etmek .

20. (dama oyununda) dama yapmak .

21. dişe kron takmak .

22. kdili başa vurmak .

---

Found finisher in native language English

Turkish Translations

1. bitiren veya tamamlayan kimse, ikmal eden kimse .

2. fabrikadan çıkacak mamullerin son işlerini yapan işçi veya makina .

3. nihai darbe. .

---

Found coal in native language English

Turkish Translations

1. (. kömür haline gelinceye kadar yakmak .

2. (den) kömür vermek, kömür almak. coaling station kömür ikmal limanl veya iskelesi. .

3. kömür, maden kömürü .

4. (çog) kor coal basket (den.) kömür çavalyesi.coal bed (jeol.) maden kömürü yatağı. coalbin kömürlük coal black simsiyah, kuzguni siyah.coal breaker (mad) kömür kırıcı. coal bunker gemi kömürlüğü. coal gas havagazı. Coal Measures (jeol.) içinde made .

---

Found conditional in native language English

Turkish Translations

1. şarta bağlı, kayıtlı .

2. ikmal imtihanı. conditional clause şart cümlesi. conditional mood şart kipi. conditional sale şarta bağlı satış. conditionally şartlı olarak. .

---