Found good in native language English

Turkish Translations

1. (better, best) (ünlem) iyi, âIâ, güzel, hoş .

2. uygun, münasip, yerinde .

3. faydalı .

4. doğru .

5. hayır sahibi, kerim, cömert .

6. uslu, itaatli .

7. dini bütün .

8. muteber .

9. şerefli .

10. sağlam, mükemmel, dolgun .

11. çok, büyük .

12. hünerli .

13. güvenilir .

14. hayırlı .

15. bozulmamış .

16. sıhhatli .

17. salâh, iyilik, doğruluk .

18. iyi ve hayırlı şey .

19. hayır .

20. fayda .

21. menfaat, yarar .

22. the ile iyi insanlar .

23. (ünlem), bazen very ile pekalâ. good and (k.dili.) tamamen, çok. good breeding terbiye. Good day Merhaba. Günaydın. Allaha ısmarladık. Güle Güle. Good evening iyi akşamlar. Akşam şerifler hayrolsun. Tünaydın. good fellow iyi adam, iyi çocuk, hoşsohb .

24. muteber .

25. dayanır. good for a lira bir lira değe- rinde. good for nothing hiç bir işe yaramaz. Good for you ! Aferin ! Good gracious ! Allah Allah ! Tuhaf şey !l Good heavens ! Aman yarabbi ! Allah Allah ! good humor hoş mizaç .

26. şakacılık. good looking yakışıklı, güzel .

27. cazip. Good morning Günaydın. Sabah şerifler hayrolsun. good natured iyi huylu, yumuşak huylu. Good night İyi geceler. Allah rahatlık versin. good offices yardım, vasıta olma, ara bul ma (özellikle diplomatik konularda) good old days geçmiş iyi gün .

28. gerçekten. as good as dead hemen hemen öImüş gibi . as good as gold gerçekten altın gibi . Be good enough to come .(ing.) Gelmek lütfunda bulunun. for good veya for good and all temelli olarak, daimi olarak. He will come to no good . 0 adam olmaz. h .

29. değerini korumak. How good of you ! (ing.) Bu ne lütuf ! Çok naziksiniz . (I.) have a good mind to... aklıma koydum, tasarladım, yapacağım. in good spirits neşeli, keyfi yerinde. make good başarmak, muvaffak olmak, adam olmak, sağlamlaştırmak .

30. (zararını) ödemek. to the good kârdır . What's the good of it? Neye yarar? .

---

Found orderly in native language English

Turkish Translations

1. düzgün .

2. itaatli, uslu .

3. emre ait .

4. (ask.) emir eri, emir çavuşu .

5. hastane hademesi. orderliness intizam, düzenlilik, derli topluluk. .

---

Found obsequious in native language English

Turkish Translations

1. aşırı derecede itaatli, fazla boyun eğmiş .

2. dalkavukluk eden. obsequiously dalkavukluk ederek. obsequiousness dalkavukluk. .

---

Found observant in native language English

Turkish Translations

1. dikkat eden, dikkatli, riayet eden .

2. itaatli, kanuna riayetkâr. observantly dikkat ederek. .

---

Found obedient in native language English

Turkish Translations

1. itaatli, söz dinleyen, yumuşak başlı. your obedient servant (eski) kulunuz, bendeniz (mektuplarda imza ile kullanılırdı) obediently itaatkar olarak. .

---