Search results on translations for keyword itme - Found 9 words
Suggestions ..
Did you mean içten içtima idam idame ihtimam ihtişam işitme itham itina itme idem idiom
Found repulse in native language English
Turkish Translations
1. hücum edeni geri püskürtmek, defetmek, tardetmek, kovmak .
2. hücumu bozguna uğratma, hezimet, kovma. repulsion ret, kabul etmeme .
3. itme, geri itme .
4. defetme, defolunma .
5. (fiz.) iteleme. .
Found thrust in native language English
Turkish Translations
1. (thrust) itmek, dürtmek, zorla kakarak sürmek .
2. süngülemek, saplamak .
3. lafı kesmek .
4. dürtme, itme .
5. hamle .
6. bıçak sokma, süngüleme .
7. (mim.) kemer veya kubbenin duvar üzerine tazyiki .
8. (mak.) itme kuvveti. thrust at someone kılıçla hamlede bulunmak. thrust away itip defetmek. thrust fault (jeol.) fayların birbiri üzerine binmesi. thrust forward ilerletmek. thrust of his remarks sözlerinin etkisi. thrust out a hand el uzatmak. thru .
Found poke in native language English
Turkish Translations
1. dürtmek, saplamak, dirsek vurmak .
2. uzatmak, sokmak .
3. dolaşıp bir şey araştırmak .
4. karıştırmak .
5. aylak aylak dolaşmak .
6. ağır davranmak. poke fun at (bir kimse ile) alay etmek. poke one in the ribs bir kimsenin böğrünü dürtüklemek. poke one' nose into something bir işe burnunu sokmak. .
7. itme, dürtme .
8. dirsek vurma .
9. ağır ağır hareket eden kimse .
10. (k.dili) tekme .
11. hayvanların çitlerden geçememeleri için boyunlarına veya boynuzlarına geçirilen takım. .
12. torba, kese. buy a pig in a poke. bir şeyi görmeden satın almak. .
Found backlash in native language English
Turkish Translations
1. şiddetli geri itme .
2. makinede boşluk veya salgı .
3. yeniliğe karşı umumun aksi tepkisi. .
Found drag in native language English
Turkish Translations
1. (ged, ging) sürüklemek, sürümek, çekmek .
2. taramak, tesviye etmek (toprak) .
3. (den.) suyun dibini çengel veya ağ ile taramak, yoklamak .
4. taş yontmak .
5. sürüklenmek, sürünmek .
6. geride kalmak. drag an anchor (den.) demir taramak. drag in (konu ile ilgili olmayan bir sözu) lafın arasına sokmak, konuya dahil etmek. drag on sürmek, devam edip gitmek. drag one' feet (A.B.D) (k.dili) kasıtlı olarak yavaş hareket etmek veya çalış .
7. sürükleme .
8. sürüklenen şey ağır hareket .
9. tarla tırmığı .
10. (den.) suyun dibini taramaya mahsus çengel veya ağ takımı .
11. engel, mâni .
12. havanın aerodinamik direnci .
13. rüzgârın geri itme kuvveti .
14. (sig.)arada) bir nefes .
15. (k.dili) sıkıcı kimse veya şey .
16. (argo) , (slang) piston. dragnet bir şey bulmak veya yakalamak için suyun dibinde ya da tarlada gezdirilen ağ .
17. suçluyu yakalamada uygulanan plan veya sistem. drag rope bir şeyi çekmek için kullanılan ip. drag race (A.B.D) (k.dili), (oto.) kısa mesafeli araba yarışı. drag strip (A.B.D), (k.dili) , (oto.) kısa mesafeli araba yarışlarına elverişli yer. .
Found stage in native language English
Turkish Translations
1. sahne .
2. tiyatro, sahne hayatı, tiyatroculuk .
3. meydan .
4. yolculuğun bir (kıs.)mı, bir günlük mesafe .
5. merhale, menzil .
6. safha .
7. mertebe, devre .
8. suyun yükseliş derecesi .
9. bir binanın yatay kesiti, kat .
10. mikroskopta bakılacak cismin konulduğu raf .
11. uzay roketinin basamaklı çalışan itme takımlarından her biri .
12. yapı iskelesi .
13. posta arabası. stage business (tiyatro) oyuncuların konuşma dışındaki jest ve mimikleri. stage de(sig.)n sahne dekorasyonu. stage director sahne müdürü. stage door aktörlere ve sahne görevlilerine mahsus tiyatro kapısı. stage fright seyircileri görü .
14. sahneye koymak .
15. temsil etmek .
16. yürütmek, idare etmek. .
Found polarity in native language English
Turkish Translations
1. kutbiyet .
2. bir mıknatısın kutupları gibi çekme veya itme özelliklerine sahip olma .
3. birbirine taban tabana zıt iki ayrı eğilimin etkisiyle hareket etme hali. .
Found disrupt in native language English
Turkish Translations
1. karışıklık içine itmek .
2. engel olmak .
3. yarmak, kesmek, çatlatmak, kırıp ayırmak. disruption karışıklık içine itme .
4. engel olma .
5. kesilme, çatlama, bozulma, yarık. disruptive yıkıcı, bozucu. .
Found capillary in native language English
Turkish Translations
1. kılcal damar .
2. çok ince boru .
3. kılcal damarlara ait .
4. doku itibariyle saça benzeyen. capillary attraction kapiler çekme. capillary repulsion kapiler itme. capillary vessel (anat.) kılcal damar. .
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Üye Girişi