Search results on translations for keyword kalp - Found 15 words

Found cardiac in native language English

Turkish Translations

1. (anat.) kalbe ait, kalple ilgili .

2. yüreği tembih eden .

3. mide ağzına ait .

4. kalp'hastası .

5. kalp ilâcı. cardiacdilatation kalp büyümesi. cardiac insuffi ciency kalp kifayetsizliği. cardiac murmur kalp hırıltısı. cardiac valve kalp kapağı. .


Found diastole in native language English

Turkish Translations

1. (fizyol) kalp inbisatı, kalp genişlemesi, diyastol. .


Found coin in native language English

Turkish Translations

1. madeni para, sikke .

2. para .

3. (mim.) köşe, açı .

4. köşe taşı .

5. madeni para bastırmak, basmak .

6. icat etmek, bulmak .

7. para kazanmak .

8. (ing), k.(dili) kalp para basmak. coin money kısa zamanda servet yapmak. coin a phrase bir söz icat etmek. false coin kalp para .

9. sahte şey. pay one in his own coin misli ile mukabele etmek, aynı şekilde karşılık vermek. .


Found cardialgia in native language English

Turkish Translations

1. (tıb.) kalp ağrısı. .


Found heart in native language English

Turkish Translations

1. yürek, kalp .

2. gönül, can .

3. göğüs .

4. vicdan .

5. merkez, orta, orta yer .

6. öz, can damarı .

7. kuvvet, enerji .

8. cesaret, şevk .

9. verimlilik .

10. kalp şeklinde herhangi bir şey .

11. (iskambil) kupa .

12. (çoğ.) bir iskambil oyunu. heert disease kalp hastalığı. a person after one's own heart gönlüne göre biri, tam istediği gibi bir kimse. at heart içten, hakikatte, içyüzünde. by heart ezbere. cry one's heart out doyasıya ağlamak. do ones heart good g .

13. özlemek. from my heart bütün kalbimle, en samimi hislerimle. get to the heart of özüne inmek, esas anlamını kavramak. have a change of heart fikir veya davranışlarını değiytirmek. have a heart sempatik olmak .

14. insaflı davranmak, merhamet etmek. Have a heartl insaf be ! have one's heart in one's mouth yüreği ağzına gelmek, ödü kopmak. His heart is in the right place iyi niyetlidir. in one's heart of hearts kalbinin derinliklerinde. make one's heart bleed k .

15. içine işlemek .

16. merak etmek. to one's heart' content doya doya, kana kana. wear one's heart on one's sleeve hislerini belli etmek, açık kalpli olmak. with all my heart bütün kalbimle, samimi olarak. with heart and soul seve seve, canla başla. .


Found counterfeit in native language English

Turkish Translations

1. sahte, kalp .

2. taklit .

3. kalp para basmak .

4. taklit etmek, sahtesini yapmak. counterfeiter kalpazan. .


Found beating in native language English

Turkish Translations

1. dövme, vuruş .

2. dayak .

3. yenilgi, mağlubiyet .

4. atış (kalp) .


Found ticker in native language English

Turkish Translations

1. tıkırdayan şey .

2. (argo) saat .

3. (argo) kalp .

4. özellikle borsa fiyatlarını şeride kaydeden cihaz. ticker tape bu cihazın üzerine fiyatları kaydettiği kâğıt şerit. .


Found pseudo in native language English

Turkish Translations

1. sahte, yalancı, kalp. .


Found valvulitis in native language English

Turkish Translations

1. (tıb.) kalp kapakçığı iltihabı. .


Found valve in native language English

Turkish Translations

1. valf, supap, ventil .

2. (zool.) midyede kabuğun bir kanadı, kabuk .

3. (bot.) çenet .

4. kapı, kapı kanadı .

5. (anat.) kapacık .

6. ing. radyo lambası. valve chest valf mahfazası. valve gear buhar makinasının valflarını işleten cihaz. valve-in-head engine valfları silindir üstünde olan motor. inlet valve (mak.) emme supapı, giriş supapı. valved valflı. valvular valfa ait, valf .

7. (anat.) kalp kapaçığına ait. .


Found hammer in native language English

Turkish Translations

1. çekiç, tokmak .

2. (anat.) çekiçkemği .

3. tüfek horozu .

4. muhtelif aletlerin uzunca, yassı ve ekseriya oynak kısımları .

5. mezatçı tokmağı. hammer and sickle orak ve çekiç. hammer and tongs ((k.dili.) büyük gürültü ve gayretle. hammer lock güreşte kolun arkaya bükülmesi. hammer throw (spor) çekiç atma yarışması. between the hammer and the anvil iki ateş arasında, çok zo .

6. çekiçle vurmak, çekiçlemek .

7. çekiçle işlemek .

8. yumruk atmak, yumruklamak .

9. (kalp) hızla atmak .

10. zihnen çok çalışmak .

11. saldırmak, hücum etmek. hammer an idea into one' head bir kimsenin kafasına bir fikri sokmak, zorla anlatmak. hammer at azimle uğraşmak, uğraşıp durmak. hammer away durmadan çalışmak. hammer out şekil vermek, plan yapmak. .


Found myocarditis in native language English

Turkish Translations

1. (tıb.) kalp kası iltihabı. .


Found tachycardia in native language English

Turkish Translations

1. (tıb.) kalp çarpıntısı, taşikardi. .


Found queer in native language English

Turkish Translations

1. acayip, tuhaf, garip, yadırganan .

2. şüpheli, muammalı .

3. (argo.) kalp, sahte .

4. (argo.) homoseksüel .

5. (argo.) bozmak, tesirini bozmak. queer'ish acayipçe. queer'ly tuhaf ,şekilde. queer'ness tuhaf hallilik, acayiplik. .


Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Üye Girişi