Found knowledge in native language English

Turkish Translations

1. bilgi, malumat, vukuf .

2. ilim .

3. kanaat .

4. (eski) cinsi münasebet. intuitive knowledge hisle edinilen bilgi. take knowledge of biri hakkında (bir şey) anlamak. this branch of knowledge ilmin bu dalı. to my knowledge bildiğim kadar, bildiğime göre. knowledgeable bilgili, zeki. .

---

Found thought in native language English

Turkish Translations

1. düşünce, fikir, tasavvur, mütalaa .

2. düşünme düşünüp taşınma .

3. endişe .

4. görüş, kanaat .

5. düşünme kuvveti .

6. ümit .

7. (nad.) bir parça. a happy thought mutluluk veren düşünce. on second thought daha iyi düşününce .take thought düşünmek, tartmak. .

---

Found surmise in native language English

Turkish Translations

1. zan, kanaat, şüphe .

2. sanmak, zannetmek, tahmin etmek .

3. ipucu çıkarmak. .

---

Found conviction in native language English

Turkish Translations

1. kanaat, inanç .

2. katiyet .

3. ikna .

4. mahkumiyet. carry conviction doğruluğunu belli etmek. .

---

Found persuasion in native language English

Turkish Translations

1. inandırma, ikna etme .

2. kandırma veya ikna etme kabiliyeti .

3. kanaat, inanç, itikat .

4. mezhep, din, akide .

---

Found satisfaction in native language English

Turkish Translations

1. memnuniyet, hoşnutluk, kanaat .

2. tarziye, tatmin, tazmin .

3. hoşnut etme, memnun etme: (huk.) tediye, ifa. .

---

Found contentment in native language English

Turkish Translations

1. memnuniyet, kanaat, rahatllk, gönül hoşluğu. .

---

Found belief in native language English

Turkish Translations

1. inanç, itikat, iman, kanaat, akide, doktrin. .

---

Found kanı in native language Turkish

English Translations

1. opinion. belief. idea. conclusion. deliverance. esteem. estimation. eye. fancy. impression. judgement. notion. persuasion. sense. sight. surmise. thought. view. sentiments. .

2. assess. conviction. estimation. feeling. idea. impression. judgment. mind. opinion. sense. sentiment. sight. thought. verdict. view. view kanaat. .

3. opinion. belief. idea. conclusion. deliverance. esteem. estimation. eye. fancy. impression. judgement. notion. persuasion. sense. sight. surmise. thought. view. sentiments. .

4. assess. conviction. estimation. feeling. idea. impression. judgment. mind. opinion. sense. sentiment. sight. thought. verdict. view. view kanaat. .

---

Found misbelieve in native language English

Turkish Translations

1. itikat etmemek, inan mamak, kâfir olmak. misbelief küfür, umumun kabul ettiğine aykırı itikat, yanlış kanaat. misbeliever kafir .

---

Found bare in native language English

Turkish Translations

1. çıplak, açık,yalın .

2. sade,süssüz,mübalağasız,basit .

3. havı dökülmüş,parlamış(kumaş) .

4. ancak yetecek kadar,.bareback eyersiz (at)bare change zayıf vir ihtimal. bare faced yüzü açık, peçesiz .

5. yüzsüz, arsız,hayasız. barefoot yalınayak. barehanded silahsız,elleri açıkta.bareheaded başı açık.barelegged çorapsız,çıplak bacaklı. bare living ancak geçinme,kıt kanaat geçinme. .

6. soymak, açmak. .

---

Found body in native language English

Turkish Translations

1. beden, vücut .

2. ceset .

3. gövde .

4. bir şeyin ana bölümü .

5. karoser (araba) .

6. (geom.) üç buutlu cisim .

7. yoğunluk, kesafet (içki) .

8. cisim. body corporate (huk.)uki şahıs. bodyguard muhafız asker. body politic hükümetin idaresi altında birleşmiş halk topluluğu. body snatcher ceset hırsızı. just keep body and soul together kıt kanaat geçinmek, zar zor geçinmek. .

9. şekil vermek .

10. şekil yönünden temsil etmek. .

---