Found adept in native language English

Turkish Translations

1. usta, mahir .

2. mütehassıs, uzman. .

---

Found subtle in native language English

Turkish Translations

1. kurnaz, hilekâr .

2. ince .

3. mahir, usta .

4. gizli. subtly incelikle .

5. mahirâne, ustaca .

6. kurnazca. .

---

Found wise in native language English

Turkish Translations

1. (sonek) yoluyle .

2. tarzda .

3. -e bağlı olarak. .

4. (argo) haberdar etmek, bilgi vermek. wise up (argo) aklını başına toplamak, hizaya gelmek .

5. akıllanmak. Wise up! Sakın ha! Dikkat et! Gözünü aç! .

6. usul, tarz, suret, yol, yöntem . in any wise herhangi bir suretle. in no wise hiç bir suretle, katiyen, asla. in some wise bir dereceye kadar. on this wise bu veçhile. .

7. akıllı, tedbirli .

8. tecrübeli, bilgin olan, ferasetli .

9. bilgece .

10. mahir, usta .

11. (k. dili) haberli .

12. (A.B.D.), (argo) küstah. wise guy (argo) ukalâ, pişkin herif. .Don't get wise! Haddini bil! get wise (argo) haberdar olmak, dorusunu bilmek. I'm wise to him Onun hikayesini bilirim Kurduğu hilelerden haberdarım. look wise işten anlar gibi bakmak. No .

---

Found great in native language English

Turkish Translations

1. büyük, kocaman, iri, cüsseli, azametli .

2. çok, sayıca çok, külliyetli .

3. uzun, sürekli .

4. fazla .

5. önemli .

6. yüksek, meşhur .

7. asil .

8. mahir, usta .

9. fevkalade .

10. (k.dili.) mükemmel .

11. (k.dili.) çok iyi, yolunda. great with (eski.) hamile. be great on (k.dili.) doğru malumatı olmak .

12. meraklı olmak. the great büyükler. greats (k.dili.) gözde kimseler. Great Bear Büyük Ayı. Great Britain Büyük Britanya. great circle (coğr.) büyük daire. a great deal çok, pek çok. the Great Divide bir kıtayı bölen su hattı .

13. büyük kriz .

14. öIüm ile hayatm arasındaki hat. great friends iyi dostlar. great horned owl büyük bir baykuş, (zool.) Bubo virginianus. Great Lakes (A.B.D.) ile Kanada arasındaki göller topluluğu. great organ (müz.) büyük bir orgun en büyük ve pes sesli borular tak .

15. Egretta alba .

16. Casmerodius albus. It would be great if ...olsa çok iyi olur. Iive to a great old age çok yaşlanmak. greatly çokça greatness büyüklük. .

---

Found aufait in native language English

Turkish Translations

1. (Fr.) usta, mahir. .

---

Found facile in native language English

Turkish Translations

1. kolay .

2. sevimli, cana yakın .

3. uysal,kolay inanan, yumuşak huylu .

4. mahir, usta,becerikli. .

---

Found proficient in native language English

Turkish Translations

1. ehliyetli, mahir, usta .

2. uzman, mütehassıs. proficiently maharetle, ustalıkla. .

---

Found skilled in native language English

Turkish Translations

1. mahir , usta, tecrubeli .

2. maharet gerektiren. skilled trades maharet gerektiren meslekler. .

---

Found handy in native language English

Turkish Translations

1. hazır, yakın, el altında .

2. eli işe yatkın, becerikli, usta, mahir .

3. elverişli, kullanışlı. handily kolay bir şekilde, elverişli olarak. .

---

Found expert in native language English

Turkish Translations

1. usta, mahir, becerikli,uzman, mütehassıs, ehil .

2. uzman, mütehassıs,eksper, bilgi ve tecrübe sahibi kimse .

3. bilirkişi. expertly ustalıkla, mahirane. .

---

Found skillful , ing. skilful in native language English

Turkish Translations

1. hünerli, marifetli, becerikli, mahir, usta. skillfully maharetle, ustalıkla. skillfulness maharet, ustalık. .

---

Found adroit in native language English

Turkish Translations

1. eli çabuk, usta, becerikli, mahir, hünerli. adroitly hünerle.adroitness hüner, marifet, el çabukluğu. .

---