Found probate in native language English

Turkish Translations

1. onaylama yetkisine ait .

2. vasiyetnamenin resmen onaylanması .

3. vasiyetnameyi resmen onaylatmak. probate court veraset mahkemesi. probate duty bir nevi veraset vergisi. .

---

Found noncommissioned in native language English

Turkish Translations

1. (ask.) resmen görevli olmayan .

2. asteğmenden aşağı rütbesi olan. noncommissioned officer onbaşı veya çavuş. .

---

Found official in native language English

Turkish Translations

1. resmi .

2. memuriyete ait, memura yakışır .

3. memur. officialdom memur sınıfı, memurlar. officialism memur işi .

4. kırtasiyecilik. officially resmen. .

---

Found induct in native language English

Turkish Translations

1. (A.B.D.) resmen askere almak .

2. vazifeye geçirmek, memuriyete başlatmak. inductance (elek.) indüktans .

---

Found sanctify in native language English

Turkish Translations

1. kutsallaştırmak, takdis etmek, kutsal bir işe. tahsis etmek, günahlardan temizlemek .

2. kutsiyet hasıl ettirmek. sanctification takdis .

3. resmen iba dete tahsis. .

---

Found demurrer in native language English

Turkish Translations

1. (huk.) davada resmen yapılan itiraz .

2. davada itiraz eden kimse. .

---

Found establishment in native language English

Turkish Translations

1. kurum, muessese mağaza, fabrika .

2. belirli bir amaç ile teşkil edilen heyet .

3. kanunen tesis .

4. (huk.)umetin kiliseyi resmen tanıması .

5. tesisat .

6. iş, evlilik veya hayatta güven verici bir durum. the Establishment (toplu olarak) ileri gelenler, (slang) kodamanlar. .

---

Found solemnize in native language English

Turkish Translations

1. (İng.) -nise resmen icra etmek .

2. resmi ayin yapmak. solemnization resmen icra. .

---

Found approbate in native language English

Turkish Translations

1. resmen tasvip etmek, onaylamak. .

---

Found attest in native language English

Turkish Translations

1. ( resmen ve açıkça söylemek, iddia etmek .

2. şahadet etmek, tasdik etmek, ispat etmek, delil göstermek, beyan etmek .

3. şahadet, tasdik. .

---

Found investiture in native language English

Turkish Translations

1. resmen memuriyet makamına koyma, tayin .

2. resmi elbise, üniforma. .

---

Found indent in native language English

Turkish Translations

1. bere, çentik .

2. çentmek .

3. basmak .

4. bere yapmak. .

5. içeriden başlamak, içerlek yazmak, paragraf başı yapmak .

6. diş diş kesmek .

7. kenarını oymak .

8. ambardan erzak verilmesini resmen emretmek .

9. ısmarlamak .

10. senet ile birini uşaklığa vermek .

11. diş diş olmak .

12. diş .

13. uşaklık senedi .

14. ısmarlama. .

---

Found report in native language English

Turkish Translations

1. söylemek, anlatmak, nakletmek .

2. rapor vermek veya yazmak .

3. resmen malumat vermek veya yazmak .

4. haber yaymak .

5. haber vermek, şikayet etmek .

6. kendi hakkında malumat vermek .

7. rivayet, şöhret, şayia, söylenti .

8. rapor, takrir, malumat .

9. top sesi, patlama sesi. report card (A.B.D.) öğrencinin not karnesi. reportable hakkında rapor veya malumat verilebilir. reportedly rivayete göre. .

---

Found prohibit in native language English

Turkish Translations

1. yasak etmek, engel olmak, resmen menetmek .

2. mani olmak. .

---

Found inaugurate in native language English

Turkish Translations

1. resmen işe başlatmak, (bir kimseyi) törenle bir göreve getirmek .

2. başlamak (işe) .

3. açılış töreni yapmak. inaugura'tion resmen işe başlama .

4. bir kimsenin göreve başlaması münasebetiyle yapılan tören, açılış toreni. .

---