Found ascertain in native language English

Turkish Translations

1. doğrusunu anlamak, tahkik etmek, araştırmak, soruşturmak. ascertainable soruşturulabilir, tahkik edilebilir , anlaşılabilir. ascertainment soruşturma , tahkik, anlama. .

---

Found investigate in native language English

Turkish Translations

1. incelemek, tetkik etmek, gözden geçirmek, teftiş etmek, tahkik etmek, araştırmak. investigable incelenebilir, teftişi mümkün. investigative teftiş ve incelemeye ait. investigation tahkik araştırma, tetkik, inceleme, teftiş. .

---

Found verification in native language English

Turkish Translations

1. gerçekleme .

2. doğrulama .

3. (huk.) soruşturma, tahkik. .

---

Found sure in native language English

Turkish Translations

1. (ünlem) muhakkak, şüphesiz .

2. olumlu, müspet .

3. kesin, kati .

4. emin, sağlam, güvenilir .

5. sabit, metin .

6. (nad.) sıkı, sıkı bağlayan .

7. (k. dili) şüphesiz .

8. (ünlem) tabii, elbette. sure enough muhakkak, sahiden. be sure dikkat etmek. for sure elbette, muhakkak, kati olarak. make sure temin etmek .

9. tahkik etmek, soruşturmak .

10. işin aslını anlamak. to be sure elbette, muhakkak. sure'ness katiyet, kesinlik .

11. emin olma. .

---

Found quest in native language English

Turkish Translations

1. macera .

2. arama, araştırma .

3. tahkik, soruşturma, tetkik .

4. araştırmak .

5. havlayarak av izini aramak (köpek) .

---

Found scrutiny in native language English

Turkish Translations

1. dikkatle bakma, inceleme, araştırma, tahkik, tetkik .

2. seçim kontrolü .

---

Found verify in native language English

Turkish Translations

1. gerçeklemek, doğrulamak, tasdik etmek .

2. doğruluğunu ispat etmek .

3. (huk.) tahkik etmek tetkik etmek. verifiable gerçekliği ispat edilebilir .

4. tahkiki mümkün. .

---

Found aver in native language English

Turkish Translations

1. iddia etmek, kuvvetle söylemek, ispat etmek, tahkik etmek. .

---

Found try in native language English

Turkish Translations

1. uğraşmak, çalışmak .

2. teşebbüs etmek, kalkışmak .

3. denemek, tecrübe etmek, imtihan etmek, sınamak .

4. araştırmak, teftiş etmek, tetkik etmek, tahkik etmek .

5. (huk.) yargılamak, muhakeme etmek, davasını görmek .

6. yormak .

7. eritmek .

8. arıtmak .

9. tasfiye etmek .

10. çalışma, uğraşma .

11. deneme, tecrübe. try for elde etmeye çalışmak. try on prova etmek, giyip denemek. try out birisinin kabiliyetini denemek. try square ayarlı gönye. Just try and catch me ! kd.ili Haydi, yakala bakalım ! try conclusions with ile boy ölçüşmek. try one' .

---

Found coroner in native language English

Turkish Translations

1. şüpheli ölüm vakalarının sebebini tahkik eden memur. coroner' inquest bu memurun tahkikatı. coroner' jury bu tahkikatı yürütüp hüküm veren juri heyeti. .

---