Search results on translations for keyword testi - Found 14 words

Found cruse in native language English

Turkish Translations

1. testi, küp. .


Found jug in native language English

Turkish Translations

1. testi .

2. (argo) hapishane, (slang) kodes. jugful bir testi dolusu (miktar) .

3. (-ged,- ging) testi veya çömlek içine koymak .

4. (argo) hapishaneye tıkmak. .

5. (-ged, -ging) bülbül sesi .

6. bülbül gibi şakımak. .


Found workout in native language English

Turkish Translations

1. (k. dili) idman, antreman .

2. deneme çalışması .

3. kabiliyet testi. .


Found urceolate in native language English

Turkish Translations

1. testi şeklindeki. .


Found wassermann test in native language English

Turkish Translations

1. (tıb.) frengi teşhis testi. .


Found rorschach test in native language English

Turkish Translations

1. (psik.) Rorşah testi. .


Found pitcher in native language English

Turkish Translations

1. (A.B.D.) testi, surahi, ibrik .

2. maşrapa .

3. (bot.) ibrik şeklinde yaprak. pitcher plant (bot.) yaprakları ibrik şeklinde olan bitki. Little pitchers have big ears. Ço- cukların kulağı delik olur. .

4. (beysbol) topu atan oyuncu .

5. bir cins golf sopası. pitcher' mound (beysbol) atıcının durduğu tümsek yer. .


Found binet test in native language English

Turkish Translations

1. Binet sistemine göre zekâ ölçme testi. .


Found achieve in native language English

Turkish Translations

1. başarmak, yapabilmek, üstesinden gelmek .

2. kazanmak, meydana getirmek muzaffer olmak achievement başarı, muvaffakiyet .

3. husule getirme, başarma .

4. husule getirilmiş şey. achievement test başarı testi. .


Found ear(1) in native language English

Turkish Translations

1. kulak, işitme duyusu .

2. müziğin inceliklerini sezebilme yeteneği .

3. testi kulpu gibi kulak şeklinde olan herhangi bir şey .

4. dikkat, kulak verme .ear flap soğuktan koruyucu kulaklık. ear lobe kulak memesi .ear trum pet ağır işiten kimselerin kullandıkları kulak borusu. a word in your ear gizli söz, sır .be all ears kulak kesilmek, dikkatle dinlemek. by ear (müz.) notasız, .

5. olaylara göre hareket etmek. prick up one' ears kulak kabartmak . put a flea in one' ear imada bulunmak, kulağını bükmek, ikaz etmek. turn a deaf ear kulak asmamak, aldırmamak. up to the ears in work fazla meşgul. Did your ears burn? Kulaklarınız çı .


Found scratch in native language English

Turkish Translations

1. tırmalamak .

2. keskin bir şeyle kazıyarak yüzeyini bozmak .

3. kaşımak, tahriş etmek .

4. (k. dili) acele ile kötü bir şekilde yazmak veya çizmek .

5. karalamak .

6. çizmek, silmek, bozmak .

7. yarış listesinden çıkarmak .

8. eşelemek .

9. kaşınmak .

10. cızırdamak .

11. zahmetle para biriktirmek .

12. tırmık, tırnak izi .

13. hafif yara .

14. karalama .

15. cızırdama, gıcırdama .

16. başlama çizgisi .

17. cesaret ölçüsü, yiğitlik de nemesi .

18. tesadüfi, rasgele .

19. handikapsız. scratch ones back yağcılık etmek. scratch out üstünü çizmek, karalamak .

20. oymak, içini kazımak. scratch paper müsvedde kâğıdı. scratch sheet( (A.B.D.), (argo) atların yarış şeceresi. scratch test (tıb.) cilt üzerinde alerji testi. scratch the surface ilk adımı atmak. start from scratch hiçten başlamak, sıfırdan başlamak. .


Found intelligence in native language English

Turkish Translations

1. akıl, zekâ, anlayış .

2. istidat .

3. zekâ sahibi .

4. malumat, haber .

5. bilgi, vukuf. intelligence bureau istihbarat bürosu. intelligence quotient zekâ bölümü, öIçülmüş zeka derecesini gösteren rakam. intelliqence service istihbarat teşkilâtı. intelligence test zekâ testi. .


Found test in native language English

Turkish Translations

1. (zool.) deniz kestanesi gibi hayvanların sert kabuğu. .

2. imtihan, tecrübe, muayene .

3. ölçü, ayar .

4. (fiz.), (kim.) deney, tecrübe .

5. maden arıtmada kullanılan pota .

6. (kim.) çözümleme, tahlil .

7. tahlil için kullanılan ecza .

8. tasfiye etmek .

9. mihenge vurmak .

10. imtihan etmek, tecrübe veya muayene etmek .

11. denemek .

12. prova etmek .

13. çözümlemek, tahlil etmek. test case deney olarak yapılan dava. test paper kimyasal maddelerin tesiriyle rengi değişen kağıt, turnusol kâğıdı .

14. deney kâğıdı, reaktif kâğıt .

15. okul imtihan kağıdı. test pilot deney pilotu. test tube kimyasal deneylerde kullanılan bir ucu kapalı cam tüp, deney borusu. a test for iron bir maddede demir aramak için yapılan tahlil. intelligence test zeka testi. put to the test imtihan veya tec .

16. (huk.) vasiyet edilebilen. .


Found flame in native language English

Turkish Translations

1. alev, yalaz, ateş .

2. hiddet, şiddet .

3. aşk, aşk ateşi .

4. (k.dili.) sevgili. flame-colored ateş rengi. flameproof ateş almaz, yanmaz, ateş geçmez. flame test (kim) alev testi. flame thrower (ask.) yanar benzin saçan bir silâh. flametree alev ağacı, alpa gülü. an old flame eski sevgili. burst into flame .

5. alevlenmek, alev çıkarmak, alev alev yanmak .

6. (mec.) alevlenmek, yanmak, tutuşmak .

7. öfkelenmek .

8. parlamak, alev gibi kızarmak. flame up alevlenmek, tutuşmak. .


Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Üye Girişi