Found corroborate in native language English

Turkish Translations

1. (bir fikri) desteklemek, doğrulamak, teyit etmek. corroboratives doğrulayan, teyit edici. corroboratively doğrulayarak. corrobora'tion doğrulama, onaylama, teyit. .

---

Found affirm in native language English

Turkish Translations

1. demek, söylemek, beyan etmek, iddia etmek .

2. (gram), (man) tasdik etmek, ispat etmek .

3. teyit etmek .

4. (huk.) tasvip etmek affirmable iddia olunabilir. .

---

Found maintenance in native language English

Turkish Translations

1. bakım işi .

2. idame, muhafaza .

3. iddia, teyit .

4. himaye .

5. maişet, nafaka, yiyecek .

6. (huk.) taraflardan birine yardım suretiyle davaya fuzuli müdahale. .

---

Found sanction in native language English

Turkish Translations

1. tasdik, teyit .

2. müeyyide .

3. kanuna itaatsizlik cezası .

4. (gen.), (çoğ.) milletlerarası bir kanunu çiğneyen devlete karşı diğer birkaç devletin birleşerek aldık ları zorlatıcı tedbir .

5. tasdik etmek, teyit etmek, tasvip etmek. .

---

Found predicate in native language English

Turkish Translations

1. doğrulamak, teyit etmek .

2. belirtmek, ifade etmek, göstermek .

3. dayanmak. predicate on dayandırmak, isnat etmek. predica'tion hüküm, isnat . .

4. (gram.), (man.) yüklem, haber .

5. bir önermede kabul veya reddedilmiş nokta .

6. yüklemle ilgili. .

---

Found certify in native language English

Turkish Translations

1. tasdik etmek, onaylamak .

2. referans vermek .

3. teyit etmek, doğrulamak .

4. garanti etmek .

5. deli olduğunu açığa vurmak. .

---

Found protestation in native language English

Turkish Translations

1. protesto etme, itiraz .

2. temin, teyit, doğrulama, taahhüt .

3. itirazname. .

---

Found assert in native language English

Turkish Translations

1. ispat ve iddia ile beyan etmek .

2. üzerinde durmak, teyit etmek .

3. demek, öne sürmek, söylemek, iddia etmek assert one' rights hakkını öne sürmek. assertive iddiacı. assertively öne sürerek. assertion iddia, teyit, hakkını ispat etme. assertory iddia eden. .

---

Found confirmation in native language English

Turkish Translations

1. tasdik, teyit, belgeleme, doğrulama .

2. ispat .

3. kilise üyesi olma merasimi. .

---

Found confirmative, confirmatory in native language English

Turkish Translations

1. tasdik anlamında teyit edici (söz, vesika, delil) .

---

Found confirm in native language English

Turkish Translations

1. teyit etmek, kuvvetlendirmek, sağlama bağlamak, tespit etmek, saptamak .

2. geçerli bir hale koymak. confirmed bachelor müzmin bekâr. .

---

Found vouch in native language English

Turkish Translations

1. yemin ile kefil olmak .

2. yeminle temin etmek. vouch for doğrulamak, teyit etmek. .

---

Found authorize in native language English

Turkish Translations

1. yetki vermek, saIâhiyet vermek .

2. yetkili olarak kurmak .

3. izin vermek .

4. ruhsat vermek .

5. müsaade etmek .

6. caiz görmek .

7. teyit etmek, tasdik etmek. Authorized Version Kitabı Mukaddes'in 1611'de yapılan ingilizce tercümesi. .

---

Found fortify in native language English

Turkish Translations

1. istihkam haline getirmek .

2. takviye etmek, kuvvetlendirmek, sağlamlaştırmak, teyit etmek .

3. alkol ilave ederek kuvvetlendirmek. .

---

Found vindicate in native language English

Turkish Translations

1. hakkını korumak, fiilen korumak .

2. tarafını tutup haklı ve suçsuz olduğunu iddia ve ispat etmek .

3. (eski) öç almak. vindica'tion koruma, teyit etme, doğrulama, şüpheden kurtarma. vindicatory tarafını tutup koruma kabilinden .

4. öç alan. .

---