Found awake,awaken in native language English

Turkish Translations

1. uyandırmak .

2. uyarmak, ikaz etmek .

3. kışkırtmak, tahrik etmek .

4. uyanmak .

5. farkına varmak, gözü açllmak .

6. harekete geçmek, canlanmak, dirilmek. .

---

Found waken in native language English

Turkish Translations

1. uyandırmak .

2. ikaz etmek .

3. harekete getirmek .

4. uyanmak. .

---

Found wake in native language English

Turkish Translations

1. (-d veya woke, woken) uyanmak .

2. uyanık kalmak .

3. canlanmak, yeni hayat bulmak .

4. uyandırmak .

5. ikaz etmek .

6. canlandırmak, ihya etmek .

7. (leh.) ölünün başında beklemek, sabahlamak. .

8. geceleri ölüyü bekleme .

9. ölüyü beklerken verilen ziyafet .

10. dini merasim için sabahlama. .

11. dümen suyu, geminin izi. in the wake of yakından izleyen .

12. (bir şeyin) sonucu olarak .

13. peşinden. .

---

Found arouse in native language English

Turkish Translations

1. uyandırmak, canlandırmak, ayaklandırmak, kaldırmak, tahrik etmek, harekete geçirmek .

2. uyanmak, canlanmak, harekete geçmek, gözünü açmak. arousal uyandırma, canlandırma. .

---

Found kindle in native language English

Turkish Translations

1. tutuşturmak, yakmak .

2. alev lendirmek, uyandırmak .

3. alev gibi aydınlatmak .

4. tutuşmak, yanıp tutuşmak .

5. yanmak, ateş almak .

6. parlamak .

7. uyanmak, canlanmak. kindling wood sobayı tutuşturmak için ufak odun, çıra. .

---

Found lark in native language English

Turkish Translations

1. cümbüş yapmak, eğlenmek .

2. takılmak, şaka etmek .

3. şaka, eğlence, eğlenti, cümbüş. .

4. tarlakuşu. crested lark tepeli toygar, (zool.) Galerida cristata. rise with the lark çok erken kalkmak, sabahın köründe uyanmak. .

---