Search results on translations for keyword yaramak - Found 8 words
Suggestions ..
Did you mean yaramak yaramaz yaraşmak yarışmacı yarışmak yarmak yeşermek yoğurmak yormak yorumcu yörünge yürümek
Found avail in native language English
Turkish Translations
1. yarar, fayda, kâr .
2. yaramak, ise yaramak, faydası olmak. of no avail beyhude, boşuna. to avail oneself of yararlanmak, -den istifade etmek. .
Found subserve in native language English
Turkish Translations
1. yaramak, işe yaramak, hizmet etmek .
2. ilerlemesinde yardımcı olmak. .
Found pay in native language English
Turkish Translations
1. (den.) kaynamış katranla kalafat etmek. .
2. ödeme, tediye, verme .
3. ödenen sey, ücret, maaş .
4. bedel, karşılık .
5. ceza veya mükâfat. pay dirt işletme zahmetine değer miktarda maden ihtiva eden toprak .
6. herhangi kârlı bir şey. pay office vezne dairesi. pay phone umumi telefon. be in the pay of hizmetinde olmak, emrinde çalışmak. hit veya strike pay dirt başarılı olmak. .
7. (paid) ödemek, tediye etmek .
8. karşılığını vermek .
9. karlı olmak, yararlı olmak .
10. etmek. pay as you go vakti geldiğinde derhal ödemek. pay a visit ziyaret etmek. pay in para yatırmak. pay off maaş vermek .
11. öç almak, acısını çıkarmak .
12. (A.B.D.), (k. dili) işe yaramak .
13. (A.B.D.), (argo) rüşvet vermek. pay one' respects saygılarını sunmak. pay one' way masraflarını ödemek, borca girmemek. pay out ödemek .
14. (den.) laçka etmek .
15. kalama etmek (halat, zincir) pay the piper masrafı yüklenmek. pay through the nose fazlasıyle ödemek, burnundan fitil fitil gelmek. pay up borcunu ödemek. .
Found boot in native language English
Turkish Translations
1. çizme, potin .
2. ing. (bot.) .
3. ayak ve bacağı sıkıştıran çizme benzeri işkence aleti .
4. ing. arabanın bagajı .
5. koruyucu tabaka .
6. (A.B.D.) acemi deniz eri .
7. tekme .
8. (argo) azletme, işten çıkartma. get the boot azlolunmak, (colloq.) kapı dışarı edilmek. boottree çizme kalıbı. Bet your boots Emin olun. grow too big for one' boots mağrur olmak, yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek. lick the boot of çanak yalamak, .
9. tepeleyip geçmek. .
10. çizme giydirmek .
11. çizme şeklindeki aletle işkence yapmak .
12. (argo) tekmelemek, tekme ile uzaklaştırmak .
13. futbolda tekme atmak .
14. (argo) işten çıkarmak, kovmak. .
15. (eski) veya (şiir) fayda etmek .
16. yararlı olmak, işe yaramak .
17. (eski) fayda .
18. çare. What boots it? Faydası ne? Neye yarar?. to boot ilaveten, fazla olarak. .
Found profit in native language English
Turkish Translations
1. kâr getirmek, kazanç getirmek .
2. kazanmak, istifade etmek .
3. faydası olmak, işe yaramak. .
4. kâr, kazanç .
5. menfaat, fayda, yarar. profit motive kâr güdüsü. profit sharing kârı bölüştürme. profit and loss account kâr ve zarar hesabı. gross profit brüt kâr. net profit net kar. paper profits muhtemel kâr. .
Found bestead in native language English
Turkish Translations
1. yardım etmek, işine yaramak .
2. faydalı olmak .
3. (eski) konmuş, yerlestirilmiş durumda olan hard, ill veya sore bestead müşkül durumda, sıkışık halde. .
Found vail in native language English
Turkish Translations
1. (eski) hürmetle çıkarmak (şapka) .
2. (eski) çıkar .
3. bahşiş .
4. (eski) işe yaramak, faydası olmak. .
Found serve in native language English
Turkish Translations
1. hizmet etmek, hizmetini görmek, hizmetkarı olmak .
2. yardım etmek .
3. kulluk etmek .
4. tapmak .
5. emrini yerine getirmek .
6. müşteriye bakmak .
7. servis yapmak .
8. işe yaramak, işine gelmek, işini görmek .
9. uygun olmak .
10. yetişmek, elvermek, kâfi gelmek .
11. doldurup ateşlemek (top) .
12. tebliğ etmek .
13. müddetini tamamlamak .
14. (hapis cezası) çekmek .
15. (erkek hayvan) çiftleşmek .
16. (spor) servis atmak .
17. tenis oyun başlangıcında topa vurma. serve a summons celpnameyi eline vermek. It serves him right ! Oh olsun ! Yapmayaydı. Önceden düşüneydi. Söz dinleseydi. Ettiğini buldu. serve notice hizmetinden çıkacağını bildirmek. serve out dağıtmak, taksim .
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Üye Girişi