Search results on translations for keyword zeytin - Found 6 words

Suggestions ..

Did you mean zaten zeytin zootonomy zythum

Found olive in native language English

Turkish Translations

1. zeytin .

2. zeytin ağacı, (bot.) Olea europaea .

3. zeytin dalı veya çelengi .

4. yeşil zeytin rengi .

5. zeytine ait .

6. zeytuni. olive branch barış sembolü olan zeytin dalı .

7. barış sembolü olarak kullanılan herhangi bir şey.olive brown yeşilimsi kahverengi.olive drabzeytuni .

8. (gen.) (çoğ.) zeytuni üniforma. olive green zeytuni yeşil. olive oil zeytinyağı. olive tree zeytin ağacı. .


Found olivaceous in native language English

Turkish Translations

1. zeytin renginde olan, zeytuni. .


Found olivary in native language English

Turkish Translations

1. (anat.) zeytin şeklindeki, beyzi. .


Found topazolite in native language English

Turkish Translations

1. sarı veya zeytin renginde, grena. .


Found sap in native language English

Turkish Translations

1. bitki özü .

2. hayat verici öz .

3. ağacın özlü veya canlı (kıs.)mı .

4. (argo) aptal kimse, avanak kimse. cellulary sap hücre özsuyu. crude sap ham besisuyu. raw sap ham usare . sap green yeşil zeytin renginde boya. .

5. (-ped, -ping) takatini kesmek, tüketmek, bitirmek, mahrum etmek .

6. (ask.) temelini kazıp yıkmak altına sıçanyolu kazarak yıkmak, sıçanyolu ile ilerlemek .

7. istihkam hendeği. .


Found mount in native language English

Turkish Translations

1. dağ, tepe Mount of Olives Kudüs'te zeytin dağı. Mount Zion Sion dağı. .

2. koyacak .

3. dayangaç .

4. binek hayvanı .

5. binme tarzı, biniş .

6. üzerine resim yapıştırılan mukavva .

7. top kundağı, top arabası .

8. lam ile lamel .

9. tırmanmak, çıkmak .

10. üzerine çıkmak .

11. binmek, ata binmek .

12. ata bindirmek .

13. asmak .

14. takmak .

15. monte etmek, kurmak .

16. üzerine koymak, oturtmak .

17. üzerine yapıştırmak, çerçeveye geçirmek .

18. lam üzerine yerleştirmek, incelemek üzere lam hazırlamak .

19. taşımak .

20. girişmek .

21. çiftleşmek (dişi ile) .

22. yükselmek, artmak, çoğalmak. mount a horse ata binmek. mount a play bir piyesi düzenlemek. mount a picture bir resmi mukavvaya yapıştırmak. mount guard nöbet tutmak, nöbetçi olmak. .


Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Üye Girişi