Found flint in native language English

Turkish Translations

1. çakmaktaşı .

2. çakmaktaşı gibi sert olan herhangi bir şey. flint and steel çelik çakmak. flint glass billur, kristal. flint heartted merhametsiz, taş yürekli. flintlock çakmaklı tüfek. flint ware hamurunda çakmaktaşı bulunan iyi cins çanak çömlek. flinty çakmak .

---

Found taş in native language Turkish

English Translations

1. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

2. masonry. scale. stone. .

3. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

4. masonry. scale. stone. .

5. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

6. masonry. scale. stone. .

7. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

8. masonry. scale. stone. .

9. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

10. masonry. scale. stone. .

11. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

12. masonry. scale. stone. .

13. stone. lapidary. stone. rock. flint. allusion. concretion. dig. gem. gibe. hit. innuendo. jeer. jibe. .

14. masonry. scale. stone. .

---

Found gun in native language English

Turkish Translations

1. (ned, ning) top, tüfek .

2. tabanca, revolver .

3. kurşun ve gülle atan her çeşit silâh .

4. selamlamada top atışı .

5. tüfekle avlamak, tüfekle ateş etmek .

6. ABD, (argo) gazlamak. gun barrel tüfek namlusu. gun carriage top kundağı ve arabası. gun dog av köpeği. gun flint tüfek çakmaktaşı. gun for (argo) öIdürmek niyetiyle birini avlamak .

7. takdirini kazanmak veya anlaşmak için arayıp bulmak. gun metal top madeni .

8. top madenine benzer maden karışımı. gun metal top madeni renginde. gun moll ABD, (argo) gangsterin kız arkadaşı .

9. kadın hırsız. a big gun (argo) yüksek mevki sahibi adam, kodaman. give it the gun (argo) hızını ar tırmak. go great guns (argo) becerikli iş yapmak. grease gun yağ tabancası. ma chine gun makinalı tüfek. son of a gun (k.dili) alçak adam. spike one' .

---

Found kristal in native language Turkish

English Translations

1. crystal. crystalline. crystal. flint glass. cut glass. .

2. crystal. crystal billur. .

3. crystal. crystalline. crystal. flint glass. cut glass. .

4. crystal. crystal billur. .

---