Found pseudonym in native language English

Turkish Translations

1. takma ad, müstear isim. pseudonym'ity takma isimlilik. .

---

Found outboard in native language English

Turkish Translations

1. (den.) takma motorlu, dıştan motorlu. outboard motor takma motor. .

---

Found anonym in native language English

Turkish Translations

1. ismi bilinmeyen yazar .

2. takma isim. .

---

Found periwig in native language English

Turkish Translations

1. peruka, takma saç. .

---

Found nomdeplume in native language English

Turkish Translations

1. yazarın takma adı. .

---

Found nomdeguerre in native language English

Turkish Translations

1. (Fr.) takma isim. .

---

Found nickname in native language English

Turkish Translations

1. lakap, takma ad .

2. lakap takmak. .

---

Found wig in native language English

Turkish Translations

1. (-ged, -ging) peruka, takma saç .

2. ing., (k. dili) azarlamak, paylamak. wig out (A.B.D.), (argo) esrar etkisinde bulunmak .

3. çok heyecanlı olmak. wig'ging ing., (k. dili) azar tekdir. .

---

Found assume in native language English

Turkish Translations

1. üzerine almak, deruhte etmek .

2. farzetmek, var olduğunu kabul etmek .

3. var gibi göstermek, yakıştırmak .

4. yetkisi olmadan bir vazifeyi üstüne almak. assumed farzolunan .

5. hayali .

6. takma, müstear (isim) .

7. gasbedilmiş assuming kibirli, mağrur, amirane tavırlar takınan. .

---

Found denture in native language English

Turkish Translations

1. takma diş, damak, protez. .

---

Found plate in native language English

Turkish Translations

1. madenle kaplamak .

2. zırh levhalarla kaplamak .

3. (matb.) galvano klişe yapmak .

4. baskı ile cila1amak (kağıt) . .

5. tabak .

6. sahan .

7. bir tabakdolusu şey .

8. madeni levha .

9. altın veya gümüş sofra takımı .

10. kupa, şilt .

11. maden baskı kalıbı .

12. (dişçi) damak, takma diş, protez .

13. (mim.) duvar tabanlığı .

14. zırh levhası .

15. böyle levhalardan yapılmış zırh .

16. cam negatif .

17. fotoğraf klişesi .

18. (beysbol) kale işareti olan levha. plate glass dökme cam. gold plate altın kaplı madeni eşya. plateful bir tabak dolusu. .

---

Found kicker in native language English

Turkish Translations

1. vuran şey veya kimse .

2. ( (A.B.D.), (k. dili) şikâyetçi, yakınan kimse .

3. (A.B.D.), (argo) meseleyi veya tartışmayı etkileyecek gizli nokta .

4. (A.B.D.), Kanada, (k. dili) takma motor. .

---

Found incognito in native language English

Turkish Translations

1. (k.dili) incog) kıyafet değiştiren kimse .

2. değiştirilmiş kıyafet .

3. kim olduğunu belli etmeyen .

4. tebdili kıyafet etmiş .

5. takma bir isimle, kıyafet degiştirerek. .

---

Found peruke in native language English

Turkish Translations

1. özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda erkeklerin giydikleri peruka, takma saç. .

---

Found hub in native language English

Turkish Translations

1. tekerlek poyrası, tekerlek göbeği .

2. dünyanın merkezi. the Hub Boston şehrinin takma ismi. .

---