Found have in native language English
Turkish Translations
1. (had, having) kural dışı çekimleri: simdiki zaman 1, you, we, they have (eski thou hast) .
2. he, she, it has (eski hath) geçmi zaman had (eski thou hadst) malik olmak, sahip olmak .
3. olmak .
4. saymak .
5. tutmak .
6. almak .
7. elinde tutmak, hâkim olmak .
8. fikir taşımak .
9. elde etmek, ele geçirmek .
10. ettirmek .
11. (k.dili.) aldatmak .
12. (k.dili.) cinsel ilişkide bulunmak. Yardımcı fiil olarak geçmiş zamanı gösterir. (msl.) (I.) go. Giderim. (I.) have gone. Gittim.) have to meli, malı (msl.) (I.) go. Giderim. (I.) have to go Gitmeliyim.) have a hand in bir işle ilgisi olmak .
13. bir işin içinde parmağı olmak. have a mind to niyeti olmak have and hold kanunen sahip olmak. have at işe koyulmak. (I.)'ve been had. Üç kağıda geldim. have done with bitirmek, işi tamamlamak. have had it (argo) bıkmak (msl.) (I.)'ve had it: (I.) am .
14. kocamdan boşanacağım.) .
15. artık yetmek (msl.), He' been cheating me for years, but now he' had it. Senelerdir beni aldatıyordu, ama artık yeter.) have in mind hatırında tutmak, aklında olmak. have it coming hak etmek. have it in for (bir kimseye) kin beslemek, kinci olmak. h .
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Üye Girişi